5 Mayıs 2015 Salı

Karayolu güvenlik haftasında çocukların sesini duyun ve çocukların hayatını koruyun...



Osmanlı zamanında “Seyrüsefer” yani geliş-gidiş olarak kullanılan trafik sözcüğü ilk olarak, 18 Mayıs 1953 gün ve 8411 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6085 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ile ülkemiz tarafından kabul edilmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre trafik, ”yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir” (Karayolları Trafik Kanunu, 1983).Trafik güvenliği ise, karayolu üzerinde seyir halinde bulunan hareketin, yani trafiğin güvenli bir şekilde (ölüm, yaralanma ve maddi hasar oluşmadan) seyretmesinin ilgili tüm paydaşlarca sağlanmasıdır. Karayolu Güvenliği haftası 2-9 Mayıs tarihleri arasında tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kutlanmaya başladı, yerel olarak pek çok toplantı ve mesaj yayınlanmasına rağmen, seçime giden ülkemizde siyasilerden ya da karar vericilerden henüz bir mesaj görmedim. Seçim bildirgelerinde de yol güvenliği ya da karayolu ölüm ve yaralanmalarını engellemeye yönelik hiçbir projeye rastlamadım. Bu da demek oluyor ki, yine kader diyerek, binlerce insanımızı yollarda kaybedeceğiz ya da yaralanmalarına, sakat kalmalarına tanıklık edeceğiz.  
Dünya Sağlık Örgütü'nün raporlarına göre dünyada her yıl 1 milyon 250 binin üzerinde insan trafik çarpışması sonucu hayatını kaybediyor.  15-19 yaş grubu gençlerin ölüm nedenleri arasında trafik çarpışmaları 1. Sırada, 10-14 ve 20-24 yaş grupları ise 2'nci sırada yer alıyor. 2015 yılı için BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon bir açıklama yaptı ve “Çocukların hayatını koruyun” dedi. http://www.savekidslives2015.org/  Ban Ki-moon açıklamasında, Neden dünya genelinde binlerce yollarda hayatını kaybetti ve yaralandı; sakat kaldı  diye sordu ve dünya çocuklarının deklarasyonunu yayınladı.
Dünya genelinde her 3 dakikada bir, bir çocuk hayatını yollarda kaybediyor.  
Biz dünya çocuklarıyız. Gelecekte bizim de sözümüz var ama biz şu an dünya üzerindeki tüm liderlere seslenmek istiyoruz. Tüm dünya liderlerinin bir eylem planı yaparak “çocukların hayatını korumasını istiyoruz!
Tüm dünya çocukları güvenli yollarda seyahat etsin, çünkü güvenli bir yolculuk hepimizin hakkı!
Çocukların yürümesine izin veren güvenli yapılmasını istiyoruz. Okulumuza güvenli bir şekilde gidip gelmek istiyoruz.
Biz dünya çocukları güveli bir şekilde bisikletlerimizi  kullanacağımız bisiklet yolları  istiyoruz.
Ayrıca bizim yürüyeceğimiz yollarda trafiğin yavaşlamasını istiyoruz. Güvenliğimizi kontrol altına almış yaya geçitleri istiyoruz.
Yollarda ölüm ya da yaralanma korkumuz olmadan seyahat etmek istiyoruz.
Bizi taşıyan tüm araçlar için çağrımız, her yerde ve her zaman arabalar ve otobüslerde emniyet kemerinin kullanılmasını istiyoruz.
Çocuklar ne zaman yetişkinlerle birlikte motosiklet ya da scootera binerse korum için kask takmalarını istiyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki, emniyet kemeri ve kask hayatımızı kurtarır.
Alkollü araç kullanmak ve hız tehlikelidir. Çocukların hayatını korumak için alkollü araç kullanmanın engellenmesini ve hızın yavaşlatılmasını istiyoruz. Bu konuda polis bizi daha fazla korumalı ve trafik kurallarının uygulanması ile ilgili denetimlerini daha yoğun yapmalıdır.
Biz okulumuza ya da oynamak için parklara gidiyoruz. Biz giderken yollarda güvenliğimiz olmalıdır. Kanunlar ve kurallar her toplum ortak sesi olmalıdır. Tüm dünya liderlerinin en önemli görevi “çocukların hayatını korumak olmalıdır. Tüm dünya liderlerine tekrar sesleniyoruz, nerede olursanız olun, bizim istediğimiz, yaşadığımız yerde güvenli yolların olmasıdır. Arkadaşlarımız, ailelerimiz ve kendimiz için Güvenli yolları istiyoruz.
Geleceğiniz ve bizim geleceğimiz için, bizlere iyi bir örnek olmak için şimdi güvenli yolları sağlayın ve çocukların hayatını koruyun! Lütfen bizi dinleyin ve harekete geçin…

Suat Ayöz Trafik Mağdurları Derneği olarak, biz de liderlere seslenmek istiyoruz “çocukların hayatını koruyun” ve güvenli yollar her yerde, her zaman, hepimizin hakkı! Bir kez daha anımsatmak istiyoruz, güvenli yollarda öncelik;  araçların değil önce insanların hakkı…