Trafik polisleri bu hafta için denetimlerini
artırdı, yol kenarlarına araçlarını çekip, sürücülere denetim yaptı, ben de
bunu görünce keşke her hafta trafik haftası olsa ve sürekli denetimler yapılsa
diye içimden geçirdim. Dün TRAP Toplantısında,
Trafik Ortak Akıl Platformunda söylediler İstanbul’da 2.000 trafik polisi görev
yapıyormuş. Radyo Trafikten katılan bir yetkili verdi bu rakamı, 17 Milyonluk
bir şehirde 2.000 trafik polisi ne kadar yeterli oluyor görüyoruz zaten. Radyo Trafikten gelen yetkili aynı zamanda,
trafik polislerinin belli bir benzin hakları olduğunu ve bu benzin miktarı aşıldığı
zaman da, polislerin kendi ceplerinden
benzini ödemeleri gerektiğini söyledi. Böyle bir durumda benzin ne kadar
yeterse o kadar da denetim olacak!
Trafik haftasında trafik kurallarına uymanın
önemi vurgulanmaktadır . Okullarda okutulmayan Trafik Dersleri sadece bu hafta
içinde önemli olur. Bu yıl trafik haftası öncesi hareketliydik, Embarq “Kent
içi ulaşımında yol güvenliği “toplantısını düzenledi, Maltepe Üniversitesi İş
Güvenliği Sempozyumunda Trafik Güvenliğine yer verdi, Trafik Güvenliği
Platformu başarılı bir İstanbul toplantısı gerçekleştirdi ve içerisinde yer
alan komisyonlar stratejik planlarını tamamladı. Eğer bu planlar hayata geçer
ise, biz de ülke olarak Trafik Güvenliği, Yol Güvenliği ve Trafik Mağdurları için bir sonuç alabiliriz. Bekleyip göreceğiz… 8 Mayıs 2014 Trap Toplantısı yapıldı, konu
ile ilgili kişiler bilgi paylaşımı yaptı, yeni veriler, uygulamalar ve olması
gerekenler konuşuldu yine. Toplantıda, hız ile ilgili konuşulurken, “Ankara’nın hız limitlerini Ukome kararı ile
değiştirerek 92 km/saate çıkardığını “ söylendi, Ankara yine hızı kaçırmamış
oldu. (http://www.hurriyet.com.tr/ankara/26013437.asp)
Haber 17 Mart 2014 tarihli, demek ki 2 aydır Ankara 92 km/saat uygulamasını
gerçekleştiriyor. Oysa Avrupa 30km/saat uygulamasını bile fazla buluyor şehir içinde…
Karayolu Güvenliği ve Trafik Haftasında ben
hiçbir siyasi parti liderinin mesajına rastlamadım. Cumhurbaşkanı, Başbakan,
Muhalefet Partisi Liderleri, hiçbirinin bir satır mesajını görmedim. Eğer ben
görmediysem şimdiden özür dilerim ama yoksa bir mesaj beklemek de hakkımız.
Gündem o kadar yoğun ki, bir türlü trafiğe sıra
gelemiyor. Alıştık artık daha doğrusu alışkınız hepimiz, gün içinde en az 2
saatimizi Büyükşehirlerde trafikte kaybetmeye; kaldırımlarımızın üzerinde park
etmiş araçları görmeye; yaya olarak
güvenliğimizin olmamasına; mahkemelerin verdiği, hakim takdirindeki ödül gibi
cezalara; ambulanslara yol verilmemesine;
egzos dumanına ve yılda 10.000 kişinin yollarda hayatını kaybetmesine! l
Trafik Mağdurları, “Yol Güvenliği Projelerinin”
en gerçek ve en büyük halkası. Her proje trafik mağduru olmasın diye başlıyor
ama sonuç yine aynı, yılda 10.000 yol kurbanı. Torba yasa ile şehir içi hız limitleri
yükseliyor ama trafik mağdurları için yaşam haklarını koruyacak hiçbir
düzenleme yapılmıyor. Yargı, sigorta kurumları arasındaki adaletsizlik devam
ediyor. Çarpışma sonrası rehabilitasyon desteği verilmiyor. Ve hala “kaza” diyerek,
baştan affediliyor!
Biz bunlarla uğraşırken, Almanya’da 1 Mayıs itibariyle yeni Trafik Puan
Ceza Tabelası (Flensburg) yürürlüğe girdi. Daha önce 18 olarak belirlenen
trafik cezası üst sınırı 8'e çekildi. Buna göre, bundan böyle 8 ceza puanını dolduran
sürücülerin ehliyetine el konulacak. Ayrıca
yayalar da bu uygulamaya dahil olacak.
İrlanda
da ise, Mart 2014’de, Ulaştırma Bakanı Lea Varadkar tarafından açıklanan yeni 2014
Karayolu Trafik kanununa göre, sürücünün
neden olduğu ölümlü ve yaralanmalı çarpışmalarda ağırlaştırılmış cezalar uygulamaya
başlıyor. Trafik çarpışması sonucu ağır yaralanmalarda 7 yıla kadar hapis
cezası ve 10.000 Euro para cezası, çarpıp/kaçmaya ise 10 yıl hapis cezası ve
20.000 Euro para cezası uygulaması yeni kanunda yerini almış. İrlanda Ulaştırma
Bakanı Lea Varadkar’ın açıklaması http://www.finegael.ie/latest-news/2014/speech-by-minister-for-tr/
Dileğim,
2015 yılında Karayolu Güvenliği ve Trafik Haftasında bizim de Karayolu Trafik Kanunumuzun
TBMM’de bekleme süresini doldurup, gelişmiş ülke standartlarına yükseltilerek çıkması;
yayaların ve trafik mağdurlarının yaşam hakkını göz önünde bulundurması; trafik mağdurları ile adalet, sigorta ve rehabilitasyon kurumları arasındaki iletişimsizliğin
çözümlenmesi ve en önemlisi yol kayıpları ve yaralanmalarının azalmasıdır.